-->

Bu Blogda Ara

2016/08/26

KIRKPINAR YAĞLI GÜREŞLERİ

kırkpınar yağlı güreşleriYağlı güreş, Türkiye'de yapılan ve yapılmakta olan geleneksel spor dallarından biri olmaktadır. Osmanlı Devleti'ne kadar dayanan tarihi ile yağlı güreş, ilk sıralarda yer alan bir spor olmuştur.


Kırkpınar Yağlı Güreşleri her sene Haziran - Temmuz ayları arası düzenli olarak Edirne'de düzenlenmektedir. 1 haftaya yakın olarak süren güreşler sırasında Kırkpınar Festivali de gerçekleştirilir ve bazı etkinlikler de beraberinde gelir.


Kırkpınar Yağlı Güreşlerinde en yetkili olan kişi Kırkpınar Ağası olmuştur. Yarışmaları bu ağa düzenler.
Bunun yanı sıra 40 pehlivanı er meydanına çağırır, ödülleri temin eder, gelen misafirleri en iyi şekilde ağırlar.
Kırkpınar'da düzenlenen bu güreşte en büyük ödülü alan pehlivan, başpehlivan olarak adlandırılır. 1 yıl Türkiye Başpehlivanı olarak kalır. Eğer başpehlivanlığını 3 yıl elinden kaçırmaz ise altın kemer sahibi olur.

Yağlı Güreş Tarihi


Yağlı güreşin tarihi Antik Mısır, Asur, Pers, Sümer, Antik Yunan ve Babil'e kadar uzanmaktadır. Türkler tarafından keşfedilen bir spor olmamıştır. Akdeniz Bölgesinde zeytin yağı kullanılarak yapılan güreşler, zaman içerisinde spor haline dönüşmüştür ve daha sonra Roma'ya geçmiştir. İlerleyen zamanlarda ise yağlı güreş yayılıp birçok topluma ulaşmıştır.

Kırkpınar Yağlı Güreşleri için birden fazla rivayet ortaya konulmuştur. Ortaya konulan rivayetlerden en çok dikkat çeken Orhan Gazi'nin kardeşi olan Süleyman Paşa hakkında olandır. Süleyman Paşa yanında 40 askeri ile Domuzhisar'a gider, Domuzhisar Kalesi ve birçok kaleyi de ilaveten ele geçirir. Daha sonra geri dönme sürecinde Yunanistan sınırı içinde güreş yapmaya karar verirler. 2 güreşçi arasında herhangi bir zafer veya yenilgi gerçekleşmez. Hıdrellez günü, birbirini yenemeyen 2  güreşçi tekrar güreşir. Ancak sabah başlayan güreş geceye kadar sürer ve iki güreşçi birbirini yenemeden ölür. Etrafta bulunan kişiler ölen iki güreşçiyi incir ağacının altına gömer. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra iki güreşçiyi gömen kişiler tekrar aynı noktaya; incir ağacının olduğu yere giderler. Gittiklerinde orada akan saf ve temiz pınarların olduğunu görürler. Bu sebepten dolayı da o yere Kırkpınar adını verirler. Böylece geleneksel Kırkpınar Yağlı Güreşleri de böyle başlamış olur.


Hz. Ali ve Hz. Hamza


Hz. Hamza tarihte pehlivanların öncüsü olarak bilinmektedir. Bunun yanı sıra mert ve savaşçı gibi birçok niteliği daha bulunmaktadır.

Allah'ın Aslanı Hz. Ali¹ ve delikanlı olan bir pehlivan arasında bir münakaşa geçmiştir:
Delikanlı pehlivan bir kıza aşık olmuştur. Aşık olduğu kız ise bir kralın kızıdır. Kralın kızını almak isteyen pehlivan mecburiyetten kralın karşısına çıkar. Ancak delikanlı parasız pulsuz olan bir pehlivandır.

Kralın karşısına çıkan pehlivan; kızına aşık oldum, onu almak istiyorum der. Pehlivan kralın beklediği şekilde olmadığını fark eder. Kral '' Tamam delikanlı sana kızımı vereceğim, senin bu davranışından hoşnut oldum. Ancak bir şart ile vereceğim, Hz. Ali'nin kellesini bana getireceksin. ''

Ortada aşk olunca pehlivanın da gözü hiçbir şey görmez ve kabul edip getireceğini söyler. Delikanlı Hz. Ali'nin yanına gider ve bakar ki ağaç altında uyuyor. Bu fırsatı yakalayınca kılıcını çıkarır kınından, tam kellesini almak üzereyken elindeki kılıç kayıp yere düşer. Yere düşen kılıcın çıkardığı sese de Hz. Ali uyanıverir. Etrafına bakar, yerdeki kılıcı ve cüsseli bir pehlivanı görür. Sorar ne oldu diye. Delikanlı pehlivan da yalan atmadan her şeyi olduğu gibi anlatır; Ey Ali. ben kıza aşık oldum, kralın kızına. İstedim kraldan kızını ancak kral bana bir şart koştu, o da Ali'nin kellesi. Ben de senin kelleni almaya geldim buraya.

Hz. Ali pehlivanı dinledikten sonra ayağa kalkar, yere düşen kılıcı alıp pehlivana verir ve '' Al kellemi '' der. '' İki gönlün arasına girmiş olan başın benim omuzlarımın üzerinde yeri yoktur. ''   

Koca Yusuf


Koca Yusuf




Koca Yusuf Türkler arasında ilk grekoromen güreşi yapan pehlivan olarak düşünülmektedir. 1885 tarihinde Kırkpınar Başpehlivanı olan Koca Yusuf, 9 yıl sonra Avrupa ve ABD'de o dönemde bulunan en ünlü güreşçiler ile güreşmiş. ABD'den dönerken boğularak ölen Koca Yusuf, Korkunç Türk lakabı ile tanınmaktadır.




Kel Aliço


Kel Aliço


Güreşe küçük yaşta başlamış olan meşhur Kel Aliço, saçlarının olmaması sebebi ile '' kel '' lakabını almıştır. Sert ve acımasız bir şekilde güreştiği için Gaddar Ali olarak anılmaktaydı. Türk güreşlerinin en büyük pehlivanı olarak tanınan Aliço, 27 yıl aralıksız bir şekilde Kırkpınar'da başpehlivanlık kazanmış ve korumuştur.




¹   Allah'ın Aslanı lakabının Hz. Hamza'ya verildiği, Allah'ın Kılıcı lakabının ise Hz. Ali'ye de verildiği düşünülmektedir. Aynı zamanda iki sahabeye de Allah'ın Aslanı lakabı verildiği düşünülmektedir.

AYRICA BAKINIZ










2 yorum:

  1. Teşekkürler Gorkem bey, Rica etsem hakkari Yüksekova da gezilmesi gereken yerleri de yazabilirmisiniz. Tatil için oraya gideceğiz de ailece...

    YanıtlaSil
  2. Tabi efendim, en kısa zamanda orayı da tanıtacağım ..

    YanıtlaSil